Kısırlık (İnfertilite)

Fertilite (doğurganlık) gebe kalabilme ve doğurabilme kapasitesi olarak tanımlanırken, infertilite (kısırlık) tanımı ise korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebe kalamamaktır. Çocuk sahibi olmak çiftlerin en büyük özlemidir. İnfertilite (halk arasında kısırlık) yada çocuk sahibi olamama evli çiftlerin yaklaşık %15’ inin yaşadığı problemdir. Yani korunmasız bir yılın sonunda çiftlerin %85’i gebe kalabilmekte, %15’i ise infertilite tanımı içine girmektedir.

Peki neden infertilite oluyor? Mevcut problem kadından, erkekten veya her ikisinden de kaynaklanabilir. Bu nedenle çiftler değerlendirilirken mutlaka erkek ve kadın birlikte araştırılmalıdır. Genel olarak infertil çiftlerin %30-40’ ında kadına ait faktörler, %20-30 dan erkeğe ait faktörler, %20 de hem erkeğe hemde kadına ait problemler birlikte bulunmaktadır. %15 çiftte ise mevcut tanısal testler normal olup, görünür hiçbir problem tespit edilemiyebilir. Bu duruma “nedeni bilinemeyen veya açıklanamayan infertilite” denir.

Günlük pratikte hangi sosyokültürel düzeyde olursa olsun, polikliniğimize gelen infertil bir çiftin belki de en önemli problemi hala neden bebek sahibi olmadıkları konusunda tam bir fikirlerinin olmayışıdır. Eşlerin ilk yapması gereken doğru tanı ve teşhis için doktora birlikte başvurmalarıdır. İnfertilite tedavisinde tanı çok önemlidir. Doğru tanı hem zaman kazandırır, hem maddi ve manevi kaybı azaltır, hem de aynı zamanda yanlış ve gereksiz tedaviler önlenir. Bu nedenle çiftlerin herbirine yapılması gereken testler planlanır. Gebeliğe engel durum tespit edilirse tedavi seçenekleri belirlenir, çifte bilgi verilir ve ona göre hareket edilir. Gereksiz yapılan testler ve tedaviler sürecin uzamasına, beklentinin ertelenmesine ve çiftlerdeki stresin ister istemez katlanarak artmasına neden olur.

“Kariyer de yaparım çocuk da” Bu güzel bir söylem olmasına rağmen, bazen çocuk sahibi olmakta gecikme sebebi olmaktadır. Kadınlarda 35 yaşından sonra yumurtalık rezervi azalmaya başlar. Hem yumurta sayısı hem de kalitesi azalmakta, yaş ilerledikçe de azalma belirgin olmaktadır. Bu nedenle yaşı genç kadınlarda normal yolla gebelik için 1 yıl beklenebilir ancak 35-40 yaş arası kadınlarda bekleme süresi 6 ay, 40 yaş üstünde ise 3 aydır. Yumurtalık rezerv testleri 35 yaşın üstündeki kadınlara, düzensiz adet görenlere, yumurtalık operasyonu geçirenlere, daha önce kanser tedavisi alanlara, ailede menapoz öyküsü olanlara yapılmalıdır. Bunun için kanda bazı hormon testleri yapmak ve ultrason ile yumurtalık sayısını değerlendirmek oldukça anlamlıdır.

İnfertil çiftlerin başvurusunda öncelikle yapılması gereken testler vardır. Bunlar;

• Kadına ait degerlendirmede

- Jinekolojik muayene ve Ultrason

- Hormonal inceleme

- Histerosalpingografi (HSG) çekilmesi (Uterus ve tüplerin değerlendirilmesi)

- Histeroskopi (Rahim içinin optik bir sistemle direk gözle değerlendirilmesi) 

- Laparoskopi (Karın içinin optik bir sistemle direk gözle değerlendirilmesi)

• Erkeğe ait değerlendirmede

- Fizik muayene

Semen analizi -3-5 günlük cinsel perhiz sonrasında (Spermiyogram)

- Endokrinolojik değerlendirme (hormonal testler)

- Testis biopsisi (sperm düşüklüğü olan hastalarda)

Öncelikle sağlıklı beslenme, sigara- alkol gibi zararlı alışkanlıkların bırakılması, düzenli egzersiz yapılması, fazla kilosu olanların kilo vermesi, önerilen tedavi ve ilaçların aksatılmaması ve zamanında kullanılması ve cinsel ilişki zamanlamasının doğru olarak yapılması tedavinin başarısını ve sonucunda da gebe kalma şansını arttırır. İnfertilite tedavisi infertilitenin nedenine, infertilitenin süresine, çiftlerin yaşına ve isteğine göre değişir.

Yumurtlama Tedavisi (Ovulasyon Indüksiyonu): Yumurtlama problemi olanlarda bazı ilaçlar ve iğneler kullanılarak yumurta gelişimi, büyümesi ve çatlaması uyarılabilir.

 Aşılama (Inseminasyon): Erkekden alınan sperm örneği bazı işlemlerden geçirilerek daha sağlıklı ve hareketli olanlar seçilir. Daha sonra bu spermler özel bir kanül ile rahim içine yerleştirilir.

Yardımla Üreme Teknikleri (Tüp Bebek): Tüpleri tıkalı olan, yumurtalık rezervi düşük olan, sağlıklı sperm sayısı çok az olan, cerrahi yolla sperm elde edilen veya diğer yöntemlerle gebe kalamayan hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanır. Bu tedavide yumurta geliştirici ilaçlarla yumurtalıklar uyarılarak fazla sayıda yumurta geliştirilir. Daha sonra istenen büyüklüğe gelen yumurtalar anestezi altında toplanır. Toplanan yumurtalar eşten alınan spermle laboratuvar ortamında birleştirilerek “embriyo” elde edilir. Bu embriyolar 3-5 gün takip edilerek, sağlıklı olanlar seçilip rahim içine yerleştirilir. Ve fazla embriyo kalırsa bunlarda daha sonra kullanılmak üzere dondurularak saklanır.

Üreme tıbbındaki gelişmeler baş döndürücü hızda ilerlemekte, daha önce hiçbir şekilde çocuk olma şansı olmayan çiftlere çocuk sahibi olma şansını vermektedir. Ve biz de hastalarımızla birlikte tarifi mümkün olmayan mutluluklar yaşamaktayız.

Op. Dr. Nihal Çakır

Kadın Hastalıkları ve Doğum 

EN AR RU FR