Migren Nedir?

Migren Nedir?

Migren toplumda en sık rastlanan baş ağrısı nedenlerindendir. Beyaz ırktaki görülme sıklığı erkeklerde %4-8, kadınlarda %13-18’dir. Migren gelişiminde hem genetik faktörler hem de çevresel faktörler sorumludur. Migren; hastanın günlük yaşamını etkileyebilen ve iş gücü kaybına yol açan bir baş ağrısı tipidir. Migren ağrısı genellikle yarım baş ağrısı şeklindedir ve ağrıya çoğu zaman bulantı, kusma ve ışığa hassasiyeti gibi durumlar eşlik eder.

Migren Olduğunu Nasıl Anlarız?

Migren klinik bir tanıdır. Baş ağrısı tipi, tek taraflı, yarım, zonklayıcı 4 ila 72 saat süren bir baş ağrısıdır. Hareket etmekle artar, buna bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti eşlik eder. Bütün bunlar günlük yaşama devam etme olasılığınız azaltıyorsa yada engelliyorsa migren tipi baş ağrısı olma olasılığı yüksektir.

Migren Kaç Evreden Oluşur?

Migren genellikle prodrom, aura, baş ağrısı ve iyileşme olmak üzere 4 evreden oluşur. Prodrom evresinde hastalarda baş ağrısından önceki saatler veya günler içinde duygu durumlarında veya davranışlarında ani ortaya çıkan ve psikolojik, nörolojik veya otonomik özellikler görülür. Migren ataklarını auralı ve aurasız olarak başlıca ikiye ayırmak mümkündür. Auralı migren hastaları ise baş ağrısı atakları başlamadan önce 5 dakika ile 60 dakika arasında değişen “aura” atakları yaşayabilir. Atak öncesinde parlak ışık çakmaları veya görme alanında bozukluklar, uyuşma, karıncalanma ve konuşmada bozukluk sık görülen aura belirtileridir. Aurasız migren atakları bu belirtiler olmaksızın baş ağrısı ve ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyetinin görülebildiği ataklardan oluşur.

Migreni Tetikleyen Faktörler Nelerdir?

Migreni tetikleyen başlıca faktörler; stres, uyku düzeninde değişiklikler, açlık, sigara, ağır ve keskin kokular, çikolata, alkollü içecekler, hava değişimi ve adet dönemindeki hormonal değişiklikler olarak bildirilmiştir. Tetikleyici faktörlerin tanınması ve bu nedenlerden kaçınma atağın şiddetini veya sıklığını belirgin oranda azaltabilir.

Kronik Migren Tanısı Nasıl Konulur?

Kronik migren tanısı hastanın 3 ay süresince ayda 15 günden fazla baş ağrısının olması ve ayın en az 8 gününde ağrının migren tanı kriterlerini karşılaması ve migren için spesifik olan tedavilere yanıt vermemesi ile konulur. Kronik migrenin toplumda %1-3 sıklığında ve tüm migrenlilerin %10’dan fazlasında görüldüğü tahmin edilmektedir. Kronik migrenli hastalarda sık baş ağrısına bağlı olarak ciddi iş gücü kaybı, aşırı analjezik ilaç kullanımı ve yaşam kalitesinde belirgin bozulmalar tabloya eşlik etmektedir.

Migren Nasıl Geçer?

Migren genetik faktörlere dayanan bir baş ağrısı tipidir. Çevresel faktörler de bunu kolaylaştırır. Migrenin geçmesi söz konusu değildir fakat tedavisi mümkündür. Atakları önlemek yada baş ağrısını önlemek mümkün olduğu için tedavide yüz güldürücü sonuçlar verir dolayısıyla ağrı geçer ama migren geçmez. Stresli dönemlerde yada hayatın farklı süreçlerinde ataklar yeniden ortaya çıkabilir.

Kronik Migren Nasıl Tedavi Edilir?

Kronik Migrende üç çeşit tedavi yaklaşımı mevcuttur; davranışsal tedaviler, farmakolojik tedaviler, girişimsel işlemler. Davranışlar tedaviler, uyku ve yaşamsal aktivitelerin düzenlenmesi, ağrı tetikleyicilerinden kaçınma gibi önlemler alınması şeklindedir. Farmakolojik tedaviler, hastanın komorbid hastalıklarına, ağrı sıklığına, aşırı ilaç kullanım öyküsü olup olmadığına göre uygulanacak profilaktif ilaç tedavisinin düzenlenmesidir. Hastaların birçoğu medikal tedavilerden, yaşam şekli değişikliği ve davranışçıl tedavi yöntemlerinden yarar görmekte iken, bu tedavilerden fayda görmeyen hastalarda son yıllarda girişimsel yöntemler ön plana çıkmaktadır. Bu yöntemler arasında Botulinum toksini  (BoNT)  tedavisi ve periferik sinir blokaj uygulamaları yer almaktadır.

Migren Botoksu Nasıl Uygulanır?

Son yıllarda tüm ilaç tedavilerine ek olarak, kronik migren tedavisinde Botulinum toksini  (BoNT)  tedavisi uygulanmaya başlanmıştır.  Botulinum toksini uygulamasının etkinliği birçok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır. Tedaviye dirençli kronik migrenli hastalarda oldukça yüz güldürücü sonuçları mevcuttur.  Botulinum toksinitedavisinde; hastada alın, şakak ve ense bölgelerini içeren  kas gruplarına 7 ayrı bölgede toplam 31 noktaya kas içine  toksin enjeksiyonu yapılır. Tedavi kişiye özel planlanmakta ve 12 hafta ara ile en az 2 tedavi dönemi bulunmaktadır.

 

Reçete Dergisi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
 
EN AR RU FR